Rahim Ağzı Displazileri ve Serviks Kanseri

Rahim ağzı displazisi veya servikal displaziler, HSIL, LSIL ASCUS olarak da tanımlanan rahim ağzı hücrelerinde patolojik olarak saptanmış hücresel değişikliklerdir. Jinekolojik muayene sırasında alınan pap-smearde saptanan bu durum patolojik inceleme sırasında derecelendirilerek hafif servikal displaziden ağır servikal displaziye kadar evrelendirilebilir. Ama bilinmesi gereken şey displazilerin kanser olmadığı; ama ihmal edilirse yıllar içinde kansere dönüşebileceğidir.

Rahim Ağzı Displazilerinin Nedeni Nedir?

Human Papilloma Virus (HPV) toplumda sıkça görülen ve yüzün üstünde alt tipi olan bir virüstür. Bu virüs vücuda direk temasla bulaşır, genital yola ise cinsel temasla bulaşır. Genital yolla bulaşan HPV'nin bazı tipleri sadece siğillere yol açarken bazı tipleri de rahim ağzında hücresel değişikliklere yol açar. Bu hücresel değişiklikler çok başlangıç düzeyde bile pap-smear testi ile saptanabilirken hastaya çoğu kez hiçbir şikayet vermez. En yüksek  displazi nedeni olan HPV tipi 16 ve 18'dir. Bunların dışında orta düzeyde onkojen olan çok sayıda tip, 31,33,45,54 vs.. de displazilere yol açabilir; ama onkojen olmayıp siğillerden sorumlu olan tip 6 ve 11'in servikal displazi yapması beklenmez.

Servikal Displazi Belirtileri Nelerdir?

Servikal displaziler çoğunlukla rastlantısal olarak bulunurlar. Jinekolojik muayenede alınan pap-smear testi hastada displazi varlığını saptar. Bunun haricinde hasta kokulu akıntı, kanlı akıntı, ilişki sonrası kanama şikayetleri ile de başvurabilir. Bazen kişi birden çok virüs tipi ile enfekte olduğunda karşımıza siğil sıkıntısı ile çıkıp alınan smearinde displazisi olduğu da saptanabilir.

Servikal Displazilerin Tanısı ve Sınıflandırılması Nasıldır?

Yukarıda da bahsedildiği gibi displaziler gözle tanınamaz, ancak smear testleri ile tanısı konulur. Virüsten etkilenmenin ciddiyetine göre;

  • Low grade squamöz intraepitelyal lezyon (LGSIL)
  • High grade squamöz intraepitelyl lezyon (HGSIL)
  • Atipik glanduler hücreler (AGUS)
  • Önemi belirsiz atipik squamöz hücreler (ASCUS)

Bu smear sonuçlarından biri ile karşılaşıldığında nasıl bir yol haritası çizileceği hemen belirlenmelidir. Hafif displazilerin 1 yıl içinde kendiliğinden de kaybolacağı düşünülecek olursa bir grup hasta hiç bir ileri tetkik veya tedavi gerektirmeksizin 6 -12 ay aralar ile smear yaptırmak üzere tedavisiz takibe alınabilir. Ama hastanın orta veya ileri düzey displazisi veya yüksek onkojenik tip HPV tipi mevcutsa o zaman "kolposkopi" denilen muayenehane koşullarında yapılabilen rahim ağzının büyütülerek ve spesifik bir asitle boyanarak incelendiği ileri tetkik yapılabilir. Hatta kolposkopi sırasında şüpheli yerlerden biyopsi alınarak  dokuların tam kat patolojik incelenmesi sağlanabilir. Biyopsi sonucuna göre lezyon;

  • CIN1 (servikal intraepitelyal lezyon 1)
  • CIN 2 
  • CIN 3
  • CA-in situ (bazal tabakayı aşmamış kanser hücresi)

Rahim Ağzı Displazileri ve Serviks Kanseri

şeklinde sınıflandırılabilir ki her biri lezyonun daha derine ilerlediği ama hala mukozanın bazal tabakasını geçmediği durumlardır. Lezyonun derinliğine, yaşına ve çocuk beklentisine göre tedavi alternatifleri sunulur.

Servikal Displazi Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavideki amaç hastalıklı dokunun bütün olarak vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Eğer takip yerine tedavi seçilecekse şu tedaviler birer alternatif olabilir;

  • Cryoterapi - lazer eksziyon
  • LEEP: Rahim ağzı dokusunun yüzeysel bir bölümünün elektrokoter ile çıkarılması
  • Konizasyon. Rahim ağzından biraz daha derine giderek huni şeklinde doku çıkarılması.
  • Histerektomi: Eğer hasta yaşı uygunsa gerekirse rahmin tamamen alınması da bir seçenek olabilir.

Ayrıca Bakınız: Kapalı Rahim Ameliyatı

Servikal Displazilerden Nasıl Korunulur?

  • Kondom Kullanımı: HPV cinsel yolla bulaştığı için, öncelik hiç kuşkusuz bulaşmayı önlemek olacaktır. İlişkide özellikle de yeni başlamış ilişkilerde kondom sadece aile planlaması için değil; virüsten korunmak için de kullanılmalıdır.
  • Bağışıklık sistemine dikkat etmek: Virüslerin vücuttaki etkileri bağışıklık sisteminin kuvvetine paralel olarak değişebilir. Bağışıklığın zayıf olduğu bir dönemde virüsle mücadele de zora girecek ve hücrelerdeki etkisi kolaylaşacaktır. Düzenli beslenme, aşırı diyetlerden kaçınma, düzenli uyku, aşırı yorgunluklardan kaçınma, spor, stresle mücadele kısacası sağlıklı yaşam bağışıklık sisteminizde de kuvvetlenme ve virüslerle mücadelede başarı sağlayacaktır.
  • Sigaradan uzak durmak: Yapılan çalışmalar sigara içmenin virüslerin displazik etkilerini artırdığını göstermiştir.
  • HPV aşısı: Özellikle 11-26 yaş arasında yapılan HPV aşıları virüsün displastik ve kanserojen etkilerinden kişiyi koruyacaktır.

Bu internet sitesi en iyi performansı gösterebilmek için çerezlerden faydalanmaktadır. Sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için Çerez Politikası'na bakınız.