Doğal Doğum Nedir?
Anne olmak isteyen her kadın gebeliği öğrendiği andan itibaren doğum şekli ile ilgili araştırmalar yapmaya başlar. Doğum denilince akla hiç kuşkusuz normal doğum geliyor önce. Doğumun fizyolojisi gebeliğin sonlanmasının vajinal yolla olması üzerine kurulmuştur. İnsan bu dünyada var olduğu andan itibaren de bu yolla gerçekleşmiştir doğumlar.
Düşünen insanoğlu tıp bilimini geliştirirken insan ömrünü uzatmak ve zorluklarla mücadele edebilmek için doğumda da bazı müdahaleler geliştirmiş, sezeryan doğum, vakumlu doğum, forsepsli doğum, epizyotomi derken doğumun doğal akışına müdahaleler getirmiştir. Hepsi hayat kurtarıcı, yüz güldürücü sonuçlar yaratmakla birlikte, bu sefer doğumla ilgili hiçbir müdahale ihtiyacı olamayan hastalara da uygulanmaya başlayınca iş doğal akışından çıkıp müdahaleli doğumlar devreye girmeye başlamıştır. Bugün geldiğimiz noktada tekrar başa dönerek, gereksiz müdahalelerden arınarak yapılan doğal doğumlara yönelinmeye başlanmıştır.
Bu yüzden artık normal vajinal doğuma bir de "Doğal Doğum" anlayışı eklenmiştir. Yukarıda da bahsettiğim gibi müdahalelerden uzak olarak gerçekleştirilen bu doğum tekniğinde sabır ve sakinlik en önemli kılavuzdur. Doğum eylemi ilk gebelikte yaklaşık 8-16 saat sürebileceği göz önünde bulundurularak süreci izlerken sabır göstermek seyir yavaş olsa bile inançla devam etmek sükuneti korumak işin en önemli unsurudur.
Gebenin bu süreçte olabildiğince dingin ve konforlu olmasını sağlamak gerekir. Bulunduğu ortamın huzurlu, mümkünse loş, yanında kendisinin tercih edeceği en az kişinin bulunması önerilir. Gebe tercihen, doktoru da uygun görürse doğum eyleminin önemli bir bölümünü evinde kendi ortamında geçirmelidir. Hastaneye yatışı yapıldığı andan itibaren annenin rahat hareket etmesi sağlanmalı, mümkünse hep aynı sağlık personeli ile iletişimi korunmalı ve çok sık muayene edilmemelidir. Gebe gerekirse rahatlamak için ılık duş alabilmeli eğer daha önce çalışmasını yaptıysa pilates topundan destek alarak esneme hareketleri yapmalıdır. Çok sık muayene, çok kalabalık, rijid kurallar ve huzursuz ortam annede gerginlik yaratarak doğum eyleminin seyrinde olumsuz etki yaratacağına inanılır.
Gebelik öncesi hazırlık sürecini iyi yapan, yoga-pilates-streching ile belli bir esnekliği yakalayan anneler doğum eylemi aşamasında esneme hareketleri yaparak hem pelvisin genişlemesine yardımcı olmakta hem de doğum kaygısını en aza indirerek gidişata olumlu katkıda bulunmaktadır.
Doğum aşamasında da hastanın itme eylemini en iyi şekilde yapabilmesi için en rahat ettiği pozisyon korunmalı ve bu pozisyonda ıkınması tercih edilmeli hastaya rahatsızlık duyduğu pozisyonlar dayatılmamalıdır.
Bebek çıkım aşamasına geldiğinde olabildiğince epizyotomiden kaçınılması gerekir. Bu, esnek vajen yapısı olan ya da doğum öncesinde tatlı badem yağı ile perine masajı yapan hastalarda son derece kolaydır, ancak perine yeteri kadar esnemiyorsa oluşabilecek derin yırtıkları önlemek için epizyotomiye ihtiyaç duyulabileceği bilinmelidir.
Doğum gerçekleşir gerçekleşmez anne ve bebeğin teması derhal sağlanmalı mümkünse kord geç klemplenmeli ve anne memesi bebeğe yaklaştırılmalıdır. Yapılan çalışmalarda anne memesi ile bebek ne kadar erken tanışırsa emme güdüsü o kadar iyi oluyor ve doğumun ilk 24 saatinde gelişebilecek kan şekeri düşüklüğü o kadar az görülüyor.
Tüm bu aşamalarda annenin yanında ona destek olan onu rahatlatan ve onun tercihlerine saygı duyan olabilecek en az sayıda kişi bulunmalı, dikkat dağıtacak huzursuzluk verecek koşullardan olabildiğince kaçınılmalıdır.
Modern tıp artık hastanın da tedavisine katılımını, tercihlerin oluşturulmasında aktif rol oynamasını ve kendi kaderini belirlemesini destekelemektedir. Bu doğrultuda anne adayının doğum şeklini belirlemede doktoru ile birlikte aktif rol oynaması, hekimine neyi tercih edip neyi etmeyeceğini ifade edebilmesi onu takip edecek olan hekimin de işini kolaylaştırmakta, ne istediğini bildiği hastası ile aynı dili konuşmasını sağlamaktadır.
Doğal doğumda en önemli unsurlardan bir diğeri de hastane seçimidir. Doğumun gerçekleşeceği hastane hasta tercihlerine saygı duyan, yardımcı sağlık elemanları ile anneye en iyi hizmeti sunabilen, koşulları ile hastanın gereksinimlerini ve huzurlu ortamını sağlayabilen anne ve bebek dostu olan bir hastane olmalıdır.
