İdrar Kaçırma Ameliyatı, Tot Nedir?

İdrar kaçırma tedavisi yaş ilerledikçe kadınlarda önemli bir sorun olmaya başlayabiliyor. Gerek anatomik ve genetik yatkınlık gerekse yapılan doğumlar pelvik kaslarda zayıflık yarattıkça genç kadınlarda da idrar kaçırma sorunlarını görebiliyoruz. Özellikle öksürürken, gülerken, ağır kaldırınca, egzersiz yaparken, cinsel ilişki sırasında istem dışı kaçırılan idrar hem sosyal hem de hijyenik olarak kadınları sıkıntıya sokmaya başlıyor. Hastalar idrar kaçırma konusunda hangi hekimden yardım alabileceği konusunda kararsız kalırken hem Kadın-Doğum hekimleri hem de kadın ürolojisiyle ilgilenen ürologlar bu konuda hastaya yardımcı olabiliyorlar. Ankara da idrar kaçırma konusunda çalışan bir çok jinekolog  başarılı tedaviler ile yüz güldürücü sonuçlar alabilmekteler. 

Çok erken safhadaki hastalarda idrar kaçırma egzersizleri ile ilerleyiş durdurulabiliyor. Ancak artık sorun olmaya, kişinin sosyal hayatını ve kişisel hijyenini zora sokmaya başlamış şiddetli vakalarda cerrahi tedavi daha hızlı ve yüz güldürücü sonuçlar sunmaktadır. 

İdrar kaçırma ameliyatlarının çeşitli tipleri olmakla birlikte son zamanlarda başarı oranları ve operasyonun her yaştaki hasta açısından rahatlığı nedeniyle TOT (tranobturatuar tape) öncelikli tercih edilen ameliyat olmaya başlamıştır.

TOT ameliyatı, ameliyathane koşullarında gerek spinal rejyonel anestezi gerekse genel anestezi altında yapılabilmektedir. Rejyonel anestezi altında yapılabiliyor olması ileri yaştaki, genel anestezi yönünden riskli grup hastada ek avantaj sağlamaktadır. Operasyon süresi ortalama 20 dakika olup vajenden yaklaşık 2 cm.lik bir kesi yapılıp kasıklardan vajene doğru geçirilen bir bandın idrarın çıkış yeri olan ürethranın altına destek olarak yerleştirilmesi esasına dayanır. Band yerleştirildikten sonra mukoza kapatılır, mesaneye sonra yerleştirilip işleme son verilir. Operasyon sonrası döneminde hasta konforu hayli yüksek olup genellikle bir gün hastanede yatırılan hasta ertesi gün sondası çıkarılıp işeme fonksiyonu ve sonrasındaki mesanede kalan idrar miktarı değerlendirildikten sonra istenilen başarı elde edildiyse taburcu edilir. Operasyon sonrasında başarı %90 lar kadar yüksekken %10 hastada idrar boşaltmada zorlanma saptanabilir. Bu durumda idrar sondası daha uzun tutulabilir, %3 hastada ise yerleştirilen bantın tekrar kesilmesi ihtiyacını doğurabilir. Operasyonun önemli bir avantajı da karında bir kesi olmaması ve dikişler iyileştikten sonra dışardan hiçbir operasyon izinin görülememesidir.

Taburcu olduktan 10 gün sonra ve 1. ay ve 3. ay kontrollerine çağrılan hasta operasyonun 1. ayı sonunda istenilen işeme fonksiyonu başarısına kavuşabilmektedir. Dolayısıyla iyileşme dönemi olan ilk bir ayda hastaların mümkünse kabızlıktan kaçınmaları, ağır kaldırmamaları, bol su içmeleri ve cinsel ilişkiye girmemeleri önerilir.

Blog Yazıları

Bu internet sitesi en iyi performansı gösterebilmek için çerezlerden faydalanmaktadır. Sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için Çerez Politikası'na bakınız.