20. gebelik haftasından önce oluşan gebelik kayıplarına "DÜŞÜK"diyoruz ve bu düşük eğer 10. gebelik haftasından önce oluşursa "ERKEN DÜŞÜK" ya da "ERKEN GEBELİK KAYBI" olarak isimlendiriliyor.
Klinik olarak tanısı konulmuş gebeliklerin maalesef %15'i erken dönemlerde kaybedilmektedir, hatta oluşan gebeliklerin %60'ının kaybedildiği ancak bunların adet rötarı olmadan kaybedildikleri için anlaşılmadıkları tahmin edilmektedir. İnsan göreceli olarak zor üreyen bir canlıdır ve döllenmiş yumurtaların sadece %30'u canlı gebelikle sonuçlanmaktadır. Yumurta kalitesi ve kromozom yapısı erken gebelik kayıplarında rahime ait faktörlerden daha fazla etken rol oynar.
Gebelik kayıplarının en sık nedeni anne yaşıdır. 22 yaşındaki bir annenin düşük yapma riski %9 iken 48 yaşındaki bir kadında bu risk %84'dür. Sigara içme, aşırı alkol tüketme, aşırı kahve tüketme, daha önce düşük ya da ölü doğum yapmış olma, tedavi gebeliği, annede diyabet yada kronik hastalıkların olması riskleri artıran diğer nedenler olarak sayılabilir.
Sağlıklı ve genç bir kadın erken gebelik kaybı yaşasa bile bir sonraki gebelikte canlı gebelik şansı %70-80'dir. Bu yüzden bir kere düşük yaşandıktan sonra herhangi bir araştırma veya düşük önleyici tedavilere yönelmek anlamsızdır.
Transvajinal ultrason, ultrason probunun vajene yerleştirilerek yapılan bir ultrason yöntemidir. Rahim içine temas mümkün olmadığı için düşüğe ya da düşük tehdidine yol açması mümkün değildir. Tam tersi erken gebelik kayıplarının tanısını koymada ve diğer ayırıcı tanıların yapılmasında %100 güvenilirlik sağlayan tek tanı yöntemidir.
Düşük önlenebilir bir süreç değilse de, obez hastaların kilo vermesi, aşırı alkol, sigara ve kahve tüketiminin azaltılması düşük önleyici bir rol oynayabilir.
Düşüklerin önlenmesinde progesteron ilaçlarının rolü halen tartışmalı olsa da daha önce düşük yapan hastalara önerilmesi faydalı olacaktır. Multivitamin kullanımının düşükleri önlemede hiçbir rolü yoktur.
Düşük yapma ihtimali yüksek olan hastaya genellikle progesteron tedavisi ile birlikte yatak istirahati önerilse de ister hastanede ister evde yapılan mutlak yatak istirahatlerinin de önleyici ve tedavi edici yönleri netlik kazanmamıştır.
Erken gebelik kaybı tanısı konulduktan sonra hastanın ve hekiminin bu durumu detaylı bir şekilde konuşması ve düşüğün tipine ve gebeliğin haftasına göre tedavi şeklini belirlemesi lazım. Bazen hiçbir şey yapmadan takip edip düşüğün kendiliğinden tamamlanması tercih edilebileceği gibi, ilaçlar yardımıyla hastanın düşük yapması tetiklenebilir ya da kürtaj yöntemi ile rahim içinin özel aletlerle vakumlanarak temizlenmesi sağlanabilir.